İlişkilerinde sürekli olarak partnerinin seni sevip sevmediğinden, terk edilip edilmeyeceğinde ya da yeterince değer görüp görmediğinden emin olamıyorsan kaygılı bağlanma stiline sahip olabilirsin.
Kaygılı Bağlanma Nedir?
Bağlanma teorisine göre, insan ilişkilerinde bağlanma stillerimiz çocukluk döneminde ebeveynlerimizle kurduğumuz bağlar doğrultusunda şekillenir. Kaygılı bağlanmak, sevgiye ve onaya yoğun bir ihtiyaç duyma, terk edilme korkusu ve ilişkilerde güvensizlik gibi hislerle kendini gösterir. Kaygılı bağlanma stiline sahip kişiler, genellikle partnerlerine karşı aşırı bağımlılık hisseder ve sürekli olarak onların sevgisini kanıtlamasını ister.
Kaygılı Bağlanmanın İlişkilerdeki Belirtileri
Terk edilme korkusu: Partnerinizin sizi bırakacağına dair yoğun endişeler taşıyabilirsiniz.
Sürekli güvence arayışı: Partnerinizin sevgisini sorgular ve sık sık sevildiğinize dair teyit ararsınız.
Devamını Oku... 'İlişkilerde Kaygılı Bağlanma: Nedir ve Nasıl Baş Edilir?'

Hepimiz mutlu olmak istiyoruz. Ancak mutluluk dediğimiz kavram genellikle dışsal faktörlere bağlanıyor: bir terfi almak, güzel bir evde yaşamak, ideal bir eş bulmak ya da mükemmel bir hayat sürmek… Peki, bu arayış bizi gerçekten tatmin ediyor mu? Yoksa mutluluğu yanlış yerde mi arıyoruz?
Hayat akışında ilerlerken kafamızın içinde sürekli bir şeyler dolanır, içimizdeki ses hiç susmaz. “Bu yaptığım çok saçmaydı. Şimdi diğerlerinin yüzüne nasıl bakacağım? Kendinden utanmalıyım. Bak diğerlerine ben çok başarısızım. Çok aptalım.” gibi bir sürü eleştirel yargılayıcı sesler dolanır durur. Çoğu zaman bu seslerden kaçmak için yalnız bile kalamayız. Kendimize tahammülümüz yoktur çünkü. İçimizdeki ses hep bizimledir hayatımızın bir parçası haline geldiği için bu seslerin çoğu zaman farkında olmayız. Herkes kendi içinde konuşabilir. Önemli olan bu sesler sürekli bizi demoralize mi ediyor? Kendimizi değersiz mi hissettiriyor? Özgüvenimizi mi kırıyor? Utanmamıza mı neden oluyor?
Gelişmekte olan insanın en temel gereksinimlerinden biri temastır. Bakım veren bebeğe uygun temas sağladığında bebek gülümsemeyle, çeşitli huzur dolu davranışlarla karşılık verir. Bakım veren de bebeğin geri dönütü ile nasibini alır. Parmağınızı saran o minik eli hissetmek ya da bir gülümsemeyle aydınlanan tombul bir yüzün verdiği mutluluk, neredeyse evrensel bir hazdır.