ÇALIŞMA ALANLARIM
Yetişkin Terapisi
Yetişkin terapisi, bireylerin yaşamlarında karşılaştıkları zorluklar, psikolojik rahatsızlıklar ve duygusal çatışmalarla başa çıkmalarına yardımcı olmayı amaçlayan bir psikoterapi türüdür. İnsanlar yaşamlarının farklı dönemlerinde kaygı, depresyon, stres, travma, ilişki sorunları gibi durumlarla karşı karşıya kalabilirler. Yetişkin terapisi, bireyin bu zorluklarla baş etme becerilerini geliştirmesine ve duygusal iyilik halini artırmasına destek sunar. Terapi süreci ile birlikte bireyler kendileri hakkında daha fazla farkındalık oluşturabilmektedir. bireylerin daha dengeli ve tatmin edici bir yaşam sürdürmelerine katkı sağlar.
Terapinin temel amacı, bireyin yaşadığı sorunları fark etmesini, çözüm yolları geliştirmesini ve daha sağlıklı baş etme becerileri kazanmasını sağlamaktır. Süreç, danışanın iç dünyasını daha iyi anlamasını, duygularını düzenleyebilmesini ve güçlü yönlerini keşfetmesini teşvik eder. Terapide, birey hem geçmiş yaşantılarından kaynaklanan olumsuz deneyimleri işlemden geçirir hem de gelecekte karşılaşabileceği zorluklara hazırlık yapar.
Yetişkin terapisi, bireyin kendi iç dünyasına bir yolculuk yaparak güçlü ve zayıf yönlerini keşfetmesine, zorluklarla sağlıklı bir şekilde baş etmesine olanak tanır. Profesyonel bir terapist desteğiyle yürütülen bu süreç, bireyin hayatına denge ve anlam katarken, daha tatmin edici ilişkiler kurmasını ve kendisiyle barışık bir yaşam sürmesini sağlar.Terapinin süresi, danışanın ihtiyaçlarına göre değişiklik gösterebilir. Bazı bireyler kısa süreli destekle olumlu sonuçlar alabilirken, bazıları için uzun soluklu bir süreç gerekebilir. Genellikle görüşmeler haftada bir yapılır ve her seans 50 dakika sürer. Danışan ile terapist arasında güvene dayalı bir ilişki kurmak, terapi sürecinin en önemli unsurlarından biridir. Terapi odası mahremdir. Her şeyden önce danışanın mahremiyeti ve gizlilik ilkesi esastır. Gizlilik anlaşması vardır. Seanslar bu etik ilkeler doğrultusunda ilerlenmektedir.
Yetişkin Terapisi Çalışma Alanlarım
Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB)
Çocukluk Çağı Travmaları
Cinsel, fiziksel istismar
Kayıp, yas
Yaygın Kaygı Bozukluğu
Performans kaygısı
Sosyal Kaygı Bozukluğu
Sınav Kaygısı
Panik Atak Bozukluğu
Fobiler
Depresyon
Migren, fibromiyalji ve diğer psikosomatik ağrılar
Özgüven problemleri
Stres ve öfke problemleri
Tükenmişlik, stres ve uyum güçlükleri
İlişkilerde bağlanma problemleri
İlişki sorunları ve ayrılık sonrası duygusal destek
Ergen Terapisi
Ergen terapisi, ergenlik dönemindeki bireylerin yaşadığı duygusal, sosyal ve psikolojik zorluklarla başa çıkmalarına yardımcı olmak için uygulanan bir terapi türüdür. Ergenlik dönemi, hızlı fiziksel ve duygusal değişimlerin yaşandığı, kimlik arayışının ve bağımsızlık çabalarının öne çıktığı bir süreçtir. Bu nedenle, ergenler bu dönemde kaygı, depresyon, öfke sorunları, kimlik arayışı, özgürlük ihtiyacı, aileden bağımsızlaşma gibi problemler yaşayabilirken sosyal çevrenin etkisi ve akademik baskılar, gençlerin ruh sağlığını etkileyebilir.
Okul problemleri veya aile ile ilişkilerde çatışma gibi zorluklarla karşılaşabilirler. Ergen terapisi, ergenlerin karşılaştıkları zorluklarla başa çıkmalarına, kendilerini daha iyi anlamalarına ve sağlıklı bir gelişim süreci geçirmelerine destek olmayı amaçlayan bir psikoterapi türüdür.
Ergen terapisi, genellikle bireysel görüşmeler şeklinde yürütülür. Aile katılımı da sürece dâhil edilebilir; böylece ebeveynlerin ergenin gelişimini desteklemesi sağlanır. Her görüşme 50 dakika sürer ve haftalık periyotlarla devam eder. Terapi süresi, ergenin ihtiyaçlarına göre değişebilir. Terapist, ergenin güvenini kazanarak onun kendini rahatça ifade etmesini sağlar. Terapi ortamı, yargılayıcı olmayan ve destekleyici bir alan sunar, bu da gençlerin iç dünyalarını daha rahat açabilmelerini mümkün kılar.
Ergen terapisi, gençlerin zorluklarla başa çıkabilmeleri ve sağlıklı bir kimlik geliştirmeleri için güvenli bir destek sunar. Bu süreçte hem ergenin kendini daha iyi tanıması sağlanır hem de aile üyeleriyle ilişkilerini düzenleyerek daha dengeli bir yaşam sürdürmesine yardımcı olunur. Ergenlikte yaşanan problemleri zamanında ele almak, gençlerin yetişkinlikte daha sağlıklı bireyler olmasını sağlar.
Ergen Terapisi Çalışma Alanlarım
Depresyon
Panik Atak Bozukluğu
Fobiler
Travma
Kayıp, Yas
Sınav Kaygısı
Performans Kaygısı
Sosyal Uyum Problemleri
Aile içi Çatışmalar
Duygusal Zorlanmalar (kaygı, öfke, üzüntü, içe kapanma vb.)
Özgüven Problemleri
Dikkat Eksikliği ve Okul Problemleri
Çocuk Terapisi
Çocuklar, yaşadıkları duygusal ve davranışsal zorlukları çoğu zaman kelimelere dökemezler. Bu nedenle çocuk terapisi, onların iç dünyasını anlamak ve ihtiyaç duydukları desteği sağlamak için önemli bir alandır. Çocuklar duygularını oyun, resim, hikâye gibi yollarla ifade ederler. Terapi süreci de, çocuğun gelişimsel düzeyine uygun olarak yapılandırılır ve duygularını güvenli bir ortamda dışa vurmasına olanak tanır.
Çocuk terapisi, çocuğun yaşadığı zorlanmaları anlamak, benlik algısını güçlendirmek, duygu düzenleme becerilerini desteklemek ve problem çözme yetisini geliştirmek amacıyla uygulanır. Terapi sürecinde çocuğun bireysel ihtiyaçları değerlendirilerek, onunla güvene dayalı bir ilişki kurmak önceliklidir.
Her çocuk biriciktir. Bu nedenle terapi süreci, çocuğun gelişimsel özelliklerine, ihtiyaçlarına ve ailesel dinamiklerine göre planlanır. Terapi yalnızca çocuğun değil, aile sisteminin de değişimiyle daha sağlıklı bir ilerleme gösterir. Bu süreçte ebeveynlerle düzenli görüşmeler ve geri bildirimlerde bulunarak birlikte yol alıyoruz.
Çocuk Terapisi Çalışma Alanlarım
Duygusal zorlanmalar (kaygı, öfke, üzüntü, içe kapanma vb.)
Davranış problemleri (agresyon, alt ıslatma, yalan söyleme, karşı gelme vb.)
Aile içi çatışmalar, boşanma süreci
Kardeş kıskançlığı, adaptasyon güçlükleri
Yas, travma, kayıp yaşantıları
Okul problemleri ve dikkat dağınıklığı
Özgüven ve sosyal beceri eksiklikleri
Bağlanma, ayrışma problemleri
Online Terapi
Bireyin internet üzerinden görüntülü olarak belli platformlar aracılığıyla gerçekleştirdiği terapi sürecidir. Yüz yüze terapinin dijital ortama taşınmış halidir ve aynı etik ilkeler doğrultusunda gizlilik ilkesi esasdır. Online terapi, modern dünyanın ihtiyaçlarına uygun, erişilebilir ve etkili bir psikolojik destek yöntemidir. Esnek yapısıyla bireylerin zamandan tasarruf etmelerini sağlar ve ruh sağlığı hizmetlerine daha kolay ulaşma imkânı sunar.
Yüz yüze terapiye alternatif olarak online terapi, bireylerin yaşam kalitesini artırmalarına ve zorluklarla başa çıkmalarına önemli katkılar sağlar. Araştırmalara göre yüz yüze seanslar ile online gerçekleşen seansların verimliliği arasında herhangi bir fark bulunmamaktadır. Günümüzde de giderek yaygınlaşmaktadır.
Ebeveyn Danışmanlığı
Çocuk yetiştirmek, hayatımızdaki en özel ve aynı zamanda en zorlu yolculuklardan biridir. Bu yolculukta karşılaşılan zorluklar, ebeveyn-çocuk ilişkisinde zaman zaman anlaşmazlıklara, iletişim kopukluklarına ve duygusal dalgalanmalara yol açabilir. İşte tam da bu noktada, çocuk ve ebeveynler arasında sağlıklı ve güvenli bağlar kurması, hem ebeveynlerin hem de çocukların duygu düzenleme becerilerini geliştirmesi oldukça kıymetlidir.
Ebeveyn Danışmanlığı kapsamında;
Çocuğunuzla güvenli bağ kurma süreçlerini güçlendirecek yaklaşımlar,
Çocuğun sağlıklı bir birey olarak ayrışma ve özerklik kazanmasını destekleyen müdahaleler,
Aile içinde hem ebeveynin hem çocuğun kendini koruyup saygı duyduğu, özgürce iletişim kurduğu sağlıklı sınırlar koyma ve rol dağılımı geliştirme
Duygusal farkındalık ve kontrolü artırarak, zor anlarda hem ebeveynin hem çocuğun sakin sakin kalabilmesini sağlayan duygu düzenleme becerileri,
Ve en önemlisi, ebeveyn ile çocuk arasındaki güven ve sevgi bağını güçlendirmek adına etkili stratejiler üzerine profesyonel destek sunuyorum.
Bu danışmanlık süreci, ailelerin bireysel ihtiyaçları doğrultusunda yapılandırılmakta ve amacımız; çocuğun gelişimsel gereksinimlerine duyarlı, ebeveynlerin psikolojik kaynaklarını etkin kullandığı, destekleyici ve sağlıklı aile ilişkilerinin kurulmasına katkı sağlamaktır.
Aile Danışmanlığı
“Her aile zaman zaman zorlanabilir; önemli olan bu zorluklarla birlikte nasıl başa çıkılacağını öğrenebilmektir.”
Aile, bireylerin temel güven duygusunu geliştirdiği, iletişim becerilerini kazandığı ve kimliğini inşa ettiği ilk sosyal yapıdır. Ancak her aile zaman zaman iletişimde tıkanmalar, çatışmalar, yaşam geçişleri, ebeveynlik sorunları ya da dışsal stres faktörleriyle baş etmekte zorlanabilir.
Aile danışmanlığı, aile bireyleri arasındaki ilişkileri güçlendirmeyi, sorunların altında yatan dinamikleri anlamayı ve birlikte daha sağlıklı iletişim kurmayı amaçlayan bir psikososyal destek sürecidir. Bu süreçte amaç, sadece problemleri ortadan kaldırmak değil, aynı zamanda aile üyeleri arasında anlayış, empati ve iş birliğini artırmaktır.
Süreç Nasıl İlerler?
Aile danışmanlığı süreci, aile yapısına ve ihtiyaçlara göre planlanır. Görüşmeler bazen tüm aile üyeleriyle birlikte, bazen bireysel oturumlarla sürdürülebilir. Danışman; ailenin kendine özgü yapısını, değerlerini ve dinamiklerini gözeterek süreci şekillendirir. Amaç, aileyi yargılamak değil; aile sisteminin daha sağlıklı işlemesi için destek olmaktır. Bu danışmanlık süreci, ailenin bir bütün olarak güçlenmesini sağlarken her bir bireyin de kendini daha iyi ifade etmesine, anlaşılmasına ve duygusal ihtiyaçlarının görülmesine katkı sunar.
Yaratıcı Drama ve Oyun Temelli Duygusal ve Sosyal Beceri Atölyesi
“Duygularla Büyüyorum, Arkadaşlıkla Güçleniyorum”
Çocukluk dönemi, duyguları tanıma, ifade etme ve sosyal ilişkiler kurma açısından oldukça belirleyici bir dönemdir. Bu süreçte kazanılan sosyal duygusal beceriler, çocukların hem kendilerini daha iyi tanımalarını hem de çevreleriyle sağlıklı ilişkiler kurabilmelerini sağlar.
Bu doğrultuda hazırladığım duygusal zeka ve sosyal beceriler odaklı grup atölyeleri, yaratıcı drama ve oyun temelli yöntemlerle çocukların gelişimsel ihtiyaçlarına yanıt vermek üzere yapılandırılmıştır.
Atölye kapsamında desteklenen temel beceri alanları:
Duygu tanıma ve ifade etme: Kendi duygularını fark etme, adlandırma ve uygun yollarla ifade etme becerisi.
Empati geliştirme: Başkalarının duygularını anlayabilme ve bu duygulara duyarlı şekilde yanıt verme.
Yoğun duygularla baş etme: Öfke ve hayal kırıklığı gibi zorlayıcı duyguları düzenleme ve uygun davranış geliştirme.
Güvenli sınır koyma: Kendi sınırlarını tanıma, başkalarının sınırlarına saygı gösterme ve “hayır” diyebilme becerisi.
Sosyal ilişkiler kurma ve sürdürme: Arkadaşlık kurma, iletişim başlatma, karşılıklı konuşma, iş birliği yapma ve çatışma çözme gibi sosyal etkileşim becerilerinin desteklenmesi.
Grup içi sosyal dinamikler: Sıra bekleme, paylaşma, beklenmedik durumlarla başa çıkma gibi grup yaşamına uyum sağlayan davranışların pekiştirilmesi.
Bu atölyeler sayesinde çocuklar, hem kendilerini ifade etme alanı bulur hem de grup içinde etkileşim kurarak gerçek yaşam ilişkilerinin bir provasını yapma şansı elde eder
duygularını daha bilinçli yönetebilen, arkadaşlık ilişkilerini daha sağlıklı sürdürebilen ve sosyal ortamlarda kendine güvenle var olabilen bireyler olarak gelişim gösterir. Atölye içerikleri yaş gruplarına ve ihtiyaçlara özel olarak planlanmakta; her bir oturum çocukların aktif katılım sağlayabileceği oyunlar, yaratıcı drama ve etkileşim temelli oyunlar ile zenginleştirilmektedir. Oyunlaştırılmış sahneler, rol oynama çalışmaları ve hikaye canlandırmalarıyla desteklenen bu program; çocukların duygusal zekalarını geliştirmeyi ve sosyal uyumlarını artırmayı hedefler.
ÇALIŞMA YÖNTEMLERİM
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)
Hayatımızdaki duygusal zorluklar çoğu zaman dışsal olaylardan değil, bu olaylara yüklediğimiz anlamlardan kaynaklanır. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), düşüncelerin, duyguların ve davranışların birbiriyle nasıl etkileşim içinde olduğunu anlamaya ve bu döngüyü sağlıklı hale getirmeye odaklanan, kanıta dayalı bir psikoterapi yöntemidir. Kısa sürede fark edilir değişim sağlayabilen, yapılandırılmış ve pratik uygulamalara dayalıdır.
BDT’nin temel varsayımı; insanların yaşadıkları olaylardan çok, bu olaylara yükledikleri anlamların duygusal tepkilerini ve davranışlarını belirlediğidir. Terapi sürecinde bireyler, kendilerini olumsuz etkileyen düşünce kalıplarını fark eder, bu düşünceleri sorgular ve yerlerine daha sağlıklı, işlevsel düşünceler geliştirmeyi öğrenirler.
Seanslar sırasında danışanlar:
Düşünce ve davranışlarını analiz etmeyi,
Farkında olmadan geliştirdikleri kalıplaşmış tepkileri tanımayı,
Bu tepkilerin yerine daha bilinçli ve sağlıklı davranışlar koymayı,
Zihinsel esneklik kazanmayı,
Kendisini daha iyi tanımayı,
Hayatıyla ilgili daha sağlıklı kararlar almayı öğrenir,
Duygusal yüklerini hafifleterek daha dengeli bir yaşam kurabilirler.
Bilişsel Davranışçı Terapi süreci bireyin ihtiyaçlarına göre şekillendirilir. Her seans, yapılandırılmış ve hedef odaklı bir şekilde ilerler. Danışanların aktif katılımı, sürecin verimliliği açısından büyük önem taşır.
EMDR Terapisi Nedir?
EMDR (Eye Movement Desensitization and Reprocessing) Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme Terapisi, yaşanmış olumsuz olayların birey üzerindeki etkilerini azaltmak ve zihinsel sağlığı yeniden dengelemek amacıyla geliştirilen, bilimsel olarak etkinliği kanıtlanmış bir psikoterapi yöntemidir. Özellikle travmaların ve stres yaratan yaşantıların etkisini azaltmakta güçlü bir yöntemdir.
Travmatik bir olay yaşandığında beyin bu yaşantıyı yeterince işleyemez ve olayın duygusal, bilişsel ve bedensel etkileri ‘donmuş’ halde bellekte saklanır. Zihinsel olarak geride bırakılmış gibi görünse de bu işlenmemiş anılar tetiklendiğinde kişide yoğun kaygı, korku, öfke, suçluluk ya da bedensel tepkiler ortaya çıkabilir.
EMDR terapisi, bu donmuş anıların beynin doğal işleme sistemiyle yeniden ele alınmasını sağlar. Bu noktada devreye beynin sağ ve sol yarım kürelerinin birlikte çalışması girer. Sağ beyin daha çok duygular, sezgiler ve beden duyumlarıyla ilgilenirken; sol beyin mantık, analiz ve dil becerileriyle ilişkilidir. Travmatik anılar sıklıkla sağ beyinde sıkışıp kalır ve kişi olayı duygusal düzeyde yeniden yaşar. Sol beyin bu deneyimi işleyemez ve anlamlandıramaz.
EMDR terapisinde uygulanan çift yönlü uyarım (yani göz hareketleri, ses ya da dokunsal uyarılarla beynin her iki yarım küresinin sırayla aktif hale getirilmesi sayesinde kişi hem duygusal hem bilişsel düzeyde bu yaşantıları işler. Böylece geçmişe ait zorlayıcı anılar artık bir tehdit gibi algılanmaz ve nötr hale gelir. Kısacası EMDR, beynin kendi iyileşme gücünü harekete geçirerek geçmiş yaşantıların bugünü etkilemesini engeller ve bireyin daha özgür, dengeli bir yaşam sürmesine katkı sağlar.
EMDR Terapisinin Dayandığı Model: Adaptif Bilgi İşleme
EMDR terapisinin teorik temeli, Adaptif Bilgi İşleme modeline dayanır. Bu modele göre, insan beyni yaşadığı her deneyimi doğal bir şekilde işler, anlamlandırır ve belleğe entegre eder. Bu işleyiş, bireyin öğrenmesine, gelişmesine ve duygusal olarak dengede kalmasına katkı sağlar.
Ancak bazı yaşantılar , özellikle travmatik ya da yoğun duygusal deneyimler başetme kapasitemizi aşıyorsa beynimiz bu anıyı yeterli bir şekilde işleyeme ve fonksiyonel şekilde depolayamaz. Kişinin beyninde anıları doğal yoldan işleyebileceği sistem bloke olur.
Bu durumda, deneyim yalnızca zihinsel değil; aynı zamanda duyusal (ses, koku, görüntü), bilişsel (inançlar, düşünceler) ve duygusal (korku, çaresizlik, öfke gibi) parçalar halinde bellekte “donmuş” bir şekilde kalabilir. Yani olayın kendisi geçmişte kalmış olsa da rahatsızlık veren anılar beynin bilgi işleme sistemindeki aksamasından dolayı olduğu gibi saklanır, etkisi sanki bugün hala yaşanıyormuş gibi hissedilebilir.
Zamanla, günlük hayatta karşılaşılan benzer durumlar bu işlenmemiş anıları tetikleyebilir. Bu da kişinin, olayın yarattığı korkuyu, çaresizliği ya da öfkeyi tekrar tekrar yaşamasına neden olur. Bu tekrarlar bireyin kendilik algısını, ilişkilerini, kararlarını ve genel yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir.
İşte bu noktada EMDR terapisi devreye girer. EMDR, beynin doğal bilgi işleme mekanizmasını (adaptif bilgi işleme) harekete geçirir. Böylece “donmuş” anılar yeniden işlenir ve kişinin yaşam öyküsüyle sağlıklı bir şekilde bütünleşir.
Bu süreç tamamlandığında, kişi artık geçmişe bugünkü gözle bakabilir. Travmaya dair düşünceler daha gerçekçi bir hal alır; duygular ise daha dengeli hissedilir. Rahatsız edici semptomlar azalır ve birey, hayatını geçmişin yükünden daha bağımsız bir şekilde sürdürebilir.
EMDR Terapi Süreci Güvenli midir?
EMDR terapi süreci, terapistin etik ilkeler doğrultusunda ilerlemesiyle güvenli bir çerçevede yürütülür. Anılarla yeniden temas kurulsa da danışanın psikolojik dayanıklılığı gözetilerek ilerlenir. Terapist, danışanın hazır olmadığı konulara girmeden önce gerekli duygusal kaynakları oluşturur.
EMDR Terapisinin Etkileri Ne Zaman Görülür?
Her bireyin terapi süreci farklılık gösterse de birçok kişi, EMDR’nin etkilerini birkaç seanstan sonra hissetmeye başlar. Bazı danışanlar için kısa süreli çalışmalar yeterliyken, bazıları için daha uzun bir terapi süreci gerekebilir.
Filial Oyun Terapisi
“Çocuğuma nasıl daha iyi destek olabilirim?” sorusuna bilimsel ve etkili bir yanıt arayan aileler için…
Filial Oyun Terapisi, çocuklara yönelik terapötik destek sürecine ebeveynlerin de aktif olarak katılmasını sağlayan, oyun temelli ve güçlü bağ odaklı bir yaklaşımdır. Bu terapi modelinde amaç yalnızca çocuğun yaşadığı zorlukları azaltmak değil, aynı zamanda ebeveyn-çocuk ilişkisini güçlendirmek ve uzun vadeli duygusal iyileşmeyi desteklemektir.
Filial terapi sürecinde ailelere, çocuklarıyla nasıl daha derin ve empatik bir bağ kurabileceklerini, oyun yoluyla duygularını nasıl anlayabileceklerini ve çocuğun ihtiyaçlarına nasıl cevap verebileceklerini öğretmek amaçlanır. Terapist, aileyi destekleyici bir rol üstlenir ve adım adım süreci birlikte yürütür.
Filial Terapi Sürecinde Neler Olur?
Ebeveynler belirli bir oyun süreci için eğitilir ve bu oyunu evde düzenli olarak çocuklarıyla uygular. Seanslar sırasında aile ile görüşmeler yapılır, oyunlar değerlendirilir ve ebeveynin çocuğuyla olan ilişkisindeki gelişmeler izlenir. Amaç, çocuğun terapötik fayda görmesini sağlarken, aynı zamanda ebeveynin destekleyici bir figür haline gelmesini sağlamaktır.
Hangi Durumlarda Tercih Edilir?
Filial oyun terapisi özellikle şu alanlarda etkili sonuçlar sunar:
Kaygı, korku ve içe kapanma
Saldırgan davranışlar
Kardeş kıskançlığı
Bağlanma problemleri
Yas ve travmatik yaşantılar
Aile içi iletişim sorunları
Çocuğunuzla ilişkinizi güçlendirmek, onun duygusal dünyasını daha yakından tanımak ve evde daha güvenli bir bağ kurmak istiyorsanız, Filial Oyun Terapisi size ve ailenize yepyeni bir pencere açabilir.